Türkiye eğitim sistemi: Eğitim fakültelerine yönelik tehdit ve öğretmenlerin durumu…

Türkiye eğitim sistemi: Eğitim fakültelerine yönelik tehdit ve öğretmenlerin durumu…

Son yıllarda Türkiye eğitim sistemi önemli bir dönüşümden geçiyor, ancak bu değişim, birçok açıdan soru işaretleri yaratıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Emre Er ile yaptığımız söyleşide, öğretmenliğin ve eğitim fakültelerinin geleceği üzerine kaygılar gündeme geldi. Er, Türkiye'nin eğitim politikalarının yanlış bir yöne kayarak, eğitim fakültelerinin işlevsizleştirilmeye çalışıldığını vurguluyor.

Öğretmenlerin yalnızlaşan durumu

Son yıllarda öğretmenlerin çalışma koşulları ciddi bir darbe aldı. Öğretmenler, artan iş yükü ve azalan maaşlar nedeniyle mesleki yalnızlık hissiyatı içinde kalmış durumda. Er, öğretmenlerin nesneleştirildiği ve sisteme entegre edilmeye çalışıldığı bu ortamda başarı sağlanamayacağına dikkat çekiyor. Sürekli mesleki gelişim ve hizmet içi eğitim gibi uygulamaların, eğitimdeki en büyük sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiğini ifade ediyor.

Özellikle, farklı öğrenme ihtiyaçlarına sahip öğrencilerle başa çıkmak zorunda kalan öğretmenler, hem kendilerinin hem de öğrencilerinin yükünü ağırlaştırıyor. Er, "Yeni müfredatın uygulandığı okullarda büyük eksiklikler bulunuyor" diyerek, okulların altyapı eksikliklerine dikkat çekiyor.

Eğitim fakültelerinin geleceği tehdit altında

Türkiye’de öğretmen yetiştirme meselesi, yıllardır devam eden bir sorun. Ancak şimdi, eğitim fakültelerinin eğitim politikaları dışında bırakılması, ciddi bir tehdit oluşturuyor. Er, Milli Eğitim Akademisi gibi yeni yapılarla öğretmen yetiştirme sürecinin akademinin dışına itilmesini eleştiriyor. "Eğitim fakültelerinin yok sayılması, eğitimde uzun vadede olumsuz sonuçlar doğuracaktır," diyor.

Bu değişiklik, özellikle eğitimde reform beklentisinin arttığı bir dönemde, öğretmen seçimi ve atama süreçlerinin bilimsel temelden uzaklaşacağı anlamına geliyor. Eğitim fakültelerinin devre dışı bırakılması, eğitimin geleceği için ciddi bir risk taşıyor.

Okul yöneticileri ne durumda?

Okul müdürlükleri de eğitim sistemindeki önemli bir sorun alanını oluşturuyor. Pandemi sonrası, okul yöneticilerinin üzerindeki iş yükü dramatik boyutlara ulaşmış durumda. Er, okul müdürlüklerinin artık sadece acil durum yönetimi gerektiren bir pozisyon olduğunu belirtiyor ve bu durumun eğitim sistemine zarar verdiğini ifade ediyor. Ayrıca, kamuda tazminatı olmayan tek yöneticilik pozisyonu olan okul müdürlüğü, diğer kamu yöneticileriyle karşılaştırıldığında adeta bir "meslek" olmaktan çıkmış durumda.

Er, tüm bu yaşananların eğitimdeki ilerlemeyi engellediğini ve öğretmenler ile yöneticiler arasında daha güçlü bir işbirliği ve destek sistemine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Türkiye’deki eğitim sistemi, ciddi yapısal sorunlarla boğuşurken, öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin desteklenmesi, en önemli adımlardan biri olarak görülüyor.

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz