Miras kalan mal satışı için yeni kurallar: Aileden kalan ev, araç veya tarlayı satmadan önce dikkat!

Aile üyelerinden miras kalan taşınmaz malların satışı, uzun yıllardır tartışmalı ve karmaşık bir süreç olmuştur.

Araba, ev veya tarla gibi değerli eşyaların paylaşımı sırasında yaşanan anlaşmazlıklar, bazen hukuki işlemlerin uzamasına yol açabiliyor. Ancak, 2024 yılından itibaren mirasçıların bu malları satma sürecinde dikkat etmeleri gereken yeni kurallar devreye girdi.

Türk Medeni Kanunu'na göre, miras kalan malların paylaşılabilmesi veya satılabilmesi için tüm mirasçılardan ortak bir karar alınması gerekmektedir. Bu durum, özellikle aile içindeki anlaşmazlıkların önüne geçilmesini amaçlasa da, bazen pratikte zorluklar yaratabiliyor. Eğer mirasçılar arasında anlaşmazlık yaşanırsa, sulh hukuk mahkemesine başvurularak satış işlemi için yasal bir karar alınması gerekebilir.

Gayrimenkul satışında intikal işlemleri

Taşınmaz malların satış işlemi, birkaç önemli aşamadan oluşuyor. İlk olarak, mirasçılar arasında gayrimenkulün intikal işlemi tamamlanmalıdır. Bu işlem, şu belgelerle yapılabilir:

Veraset belgesi (noter veya sulh hukuk mahkemesinden alınabilir)
Tapu senedi
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) poliçesi (eğer konut satışı yapılacaksa)
Mirasçının kimlik belgesi ve fotoğrafı

Bu belgelerin eksiksiz olarak temin edilmesi, satış işlemlerinin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağlar.

Araç satışı için izlenmesi gereken adımlar

Araç mirası kalan kişilerin de aynı şekilde belirli prosedürleri takip etmeleri gerekiyor. Araç satış süreci şu adımları içeriyor:

Araç intikal işlemi
Vergi ilişik kesme belgesinin alınması için vergi dairesine başvuru
Trafik sigortası ve araç muayenesi kontrolü
Noter üzerinden satış işlemi ve tüm mirasçıların imzası

Yasal prosedürlerin eksiksiz yerine getirilmesi, hem mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkları engeller hem de hukuki sorunların önüne geçer.

Miras paylaşımı sürecinde hukuki belirsizliklerden kaçınmak ve sorunları minimize etmek için uzman görüşlerine başvurulması büyük önem taşıyor. Yasal prosedürlerin doğru bir şekilde tamamlanması, hem zaman kaybını önler hem de sürecin adil bir şekilde yönetilmesini sağlar.