İzmir Körfezi’nde kirlilik alarmı: Uzmanlardan korkutan uyarılar…

Bayraklı ilçesindeki Turan Sahili'nde başlayan ölü balık vakaları, körfezin ciddi bir ekolojik krizle karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdi. Durum, sadece Bayraklı ile sınırlı kalmayıp, Konak Pasaport İskelesi çevresinde denizin renginin değişmesi ve sahildeki kötü koku ile daha da kötüleşti.

Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Doğan Yaşar, körfezdeki kirliliğin temel sebebinin plankton patlaması olduğunu vurguladı. Son 25 yılın en kötü dönemini yaşayan İzmir Körfezi, özellikle bu yıl görülen kırmızı plankton türü nedeniyle büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Yaşar, iç kısımlarda ve genel olarak tüm bölgedeki ekolojik dengenin bozulduğuna dikkat çekerek, çözümün çalışmayan arıtma tesislerinin faaliyete geçirilmesinde yattığını belirtti.

Tarihsel bir sorun: 2003 yılı ve sonrası

Prof. Dr. Yaşar, 2002 yılına kadar yapılan arıtma tesislerinin körfezde belirgin bir iyileşme sağladığını ancak 2003 yılından sonra bu sürecin kesintiye uğradığını ifade etti. Özellikle 2007 yılında gerçekleştirilen betonlama çalışmalarıyla derelerin kapatılmasının kirlilik sorununu derinleştirdiğini vurguladı. Eğer mevcut arıtma sistemleri tekrar tam kapasite ile çalıştırılmazsa, İzmir Körfezi ciddi bir çevresel felakete sürüklenebilir.

Prof. Dr. Yaşar, balık ölümlerinin 1955 yılından bu yana aralıklarla yaşandığını ancak bu yılki durumun son derece ciddi boyutlara ulaştığını belirtti. Fabrikaların atıklarını düzgün bir şekilde arıtmadan denize salmaları, körfezin daha da kötüleşmesine yol açıyor. Uzman, eğer gerekli önlemler alınmazsa, İzmir Körfezi'nin geleceği karanlık olacak. Göztepe ve Güzelyalı bölgelerinde su kalitesinin birkaç yıl içinde iyileşebileceğini belirtse de, tüm körfezin eski sağlıklı haline dönmesi için daha fazla çaba gerektiği konusunda uyardı.

İzmir Körfezi'nin geleceği, alınacak önlemlere bağlı. Çevre sorunlarının çözümü için acil adımlar atılmalıdır.