Prof. Dr. Özgür Demirtaş'tan Tasarruf, Emekli ve Orta Direk Hakkında Çarpıcı Açıklamalar!

Prof. Dr. Özgür Demirtaş'tan Emekli ve Orta Direk Hakkında Çarpıcı Açıklamalar!

Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Türkiye ekonomisinin güncel durumu ve karşı karşıya olduğu sorunlar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, tasarruf tedbirlerinin yetersiz olduğunu ve cari açık probleminin devam ettiğini vurgulayan Demirtaş, katma değerli üretimin de oldukça yetersiz olduğunu söyledi.

Emeklilerin Alım Gücü Düştü, Orta Direk Silinmek Üzere:

Prof. Dr. Demirtaş, İngiliz ekonomist Timothy Ash'in kamu maaşları ve emekli maaşlarında kısıtlama olmaksızın enflasyonla mücadelede başarılı olunamayacağına yönelik tartışma yaratan görüşlerine de farklı bir bakış açısıyla yaklaştı. Demirtaş, bu görüşe katılmadığını ve emeklilerin alım gücünün aşırı düştüğünü, orta direğin ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Timothy Ash'in Tartışma Yaratan Türkiye Mesajı:

Ekonomiyi ve siyaseti yakından takip eden İngiliz ekonomist Timothy Ash, kamuda tasarruf paketini değerlendirdi. Chatham House'da kıdemli analist olarak görev yapan Ash, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, memur ve emekli maaşlarında kısıtlama yapılmadan enflasyonla mücadelede başarılı olunamayacağını ima etti.

Ash'in mesajı şu şekildeydi:

Türkiye - Şimşek, 100 milyar liralık harcama kesintisi açıkladı. Yatırımlarda yüzde 15 kesinti ve yeni işe alımlarda, araç alımlarında ve kamu binası inşaatlarında üç yıl kısıtlamalar. Fakat bunlar, kamu maaşları ve emekli maaşlarında gerçek bir kısıtlama olmaksızın enflasyonu düşürmek için yeterli mi?

Demirtaş'ın bu mesaja cevabı ise şu şekilde:

Emeklilerin alım gücü aşırı düştü. Orta direk silinmek üzere...

Sonuç olarak: Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın açıklamaları, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu zor durumu ve özellikle emekliler ve orta direk için oluşan sıkıntıları gözler önüne seriyor. Demirtaş'ın bu değerlendirmeleri, ekonomi politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve bu kesimlere yönelik adımlar atılması gerektiğine dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor.