Hisseli tapu sahiplerinin yasal haklarını kaybetmemesi için belirli süreler içinde gerekli başvuruları yapmaları gerektiği belirtiliyor. Müstakil tapu sahipleri, taşınmaz üzerindeki tüm haklara tek başlarına sahipken, hisseli tapu sahipleri bu hakları diğer hissedarlarla paylaşmak zorundadır. Başvuruda bulunmayan hisseli tapu sahiplerinin önemli haklarını kaybetme riski bulunuyor.
Müstakil ve hisseli tapu arasındaki temel farklar
Müstakil tapu, taşınmaz üzerindeki tüm hakların tek bir kişiye ait olduğunu gösterir. Hisseli tapu ise, birden fazla kişinin taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu ifade eder. İki tapu türü arasındaki bu fark, taşınmazın satış ve yönetiminde farklı yaklaşımlar gerektirir. Hisseli tapu sahipleri, diğer hissedarlarla anlaşmak zorunda olup, anlaşmasız yapılan satışlarda diğer hissedarların itiraz hakkı vardır.
Şufa hakkı, hisseli tapu sahiplerine, diğer hissedarların paylarını öncelikli olarak satın alma hakkı tanır. Bu hak, hissedarların diğer hissedarlara haber vermeden yaptıkları satışlara karşı korunmalarını sağlar. Şufa hakkının kullanılabilmesi için belirli süreler içinde başvuru yapılmalıdır. Ayrıca, hisse alıcısının mağdur olmaması için diğer hissedarlardan yazılı feragatname alması gerekmektedir. Feragatname alınmadığı takdirde, ön alım talepli dava açılabilir ve bu dava süresi, satış tarihinden itibaren 2 yıldır.
Hisseli tapu satışlarında, paydaşların ön alım haklarını kullanabilmesi için belirli süreler içinde dava açmaları gerekir. Satış işlemi noter tarafından hissedarlara bildirildikten sonra, paydaşlar 3 ay içinde ön alım talebiyle dava açmalıdır. Bu süre zarfında dava açılmaması durumunda, ön alım hakkı ortadan kalkar. Ayrıca, hisseli tapuda diğer hissedarlardan habersiz yapılan satışlarda 2 yıl içinde ön alım talepli dava açılmalıdır.
Kritik uyarılar
Hisseli tapu sahipleri için bu süreçler büyük önem taşır. Yasal süreler içinde hareket etmeyenler, hak kaybı riskiyle karşılaşabilirler. Bu nedenle, taşınmaz satış ve yönetimi konusunda dikkatli olunmalı ve yasal süreçler takip edilmelidir. Tapu sahiplerinin bu kritik uyarıları dikkate alarak, gerekli başvuruları zamanında yapmaları, haklarını korumaları açısından hayati öneme sahiptir.