İsveç'teki araştırmacılar, özellikle kadınlar için süt tüketiminin kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalık riskini artırabileceğini belirtti. Uzmanlar, günlük 400 ml ve üzeri süt tüketen kadınların, daha az süt içenlere kıyasla kalp hastalıklarına yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu vurguluyor.
Laktozun vücuda etkisi: kalbi yavaşça zayıflatan bir faktör
Süt içeriğindeki laktoz, vücutta iltihaplanmalara yol açarak kalbe ekstra yük bindirebilir. Yapılan araştırmalar, düzenli süt tüketiminin kadınların vücudunda daha fazla etki yarattığını, çünkü kadınların laktozu daha iyi sindirdiğini ortaya koyuyor. Bu durum, uzun vadede damar tıkanıklığına, kan pıhtılaşmasına ve kalp krizine yol açabilen bir riske dönüşebiliyor. Özellikle büyük boy latte veya kahve içenlerde bu risk daha belirgin.
Araştırma: süt tüketimi ile kalp hastalıkları arasındaki bağlantı
BMC Medicine dergisinde yayımlanan araştırma, 100.000'den fazla katılımcı üzerinde yapılan uzun vadeli incelemeleri içeriyor. Çalışma, günde 600 ml ve üzeri süt tüketen kadınların kalp hastalığı riskinin yüzde 12 arttığını ve bu oranı 800 ml'ye çıkardığında riskin yüzde 21'e kadar yükseldiğini gösteriyor. Bu bulgular, sütün içerdiği besin öğelerinin, özellikle de laktozun, zamanla vücutta kalp sağlığını olumsuz etkileyebileceğini gözler önüne seriyor.
Sütün alternatifi: fermente süt ürünleri ve risk azaltma yöntemleri
Araştırmalar, süt yerine yoğurt ve kefir gibi fermente süt ürünlerinin tüketilmesinin kalp hastalığı riskini azaltabileceğini belirtiyor. Çünkü bu ürünler, sütle kıyaslandığında daha düşük miktarda laktoz içeriyor ve fermantasyon süreci sayesinde daha kolay sindirilebiliyor. Bu tür alternatifler, hem sindirim sistemine hem de kalp sağlığına daha faydalı olabilir.
Uzmanlar, sağlıklı bir kalp için dengeli bir diyetin önemini vurgularken, süt tüketiminde aşırılığa kaçılmaması gerektiğini belirtiyor. Günde 300 ml’den fazla süt tüketimi, özellikle kadınlarda kalp krizi riskini artırabiliyor. Ancak, her bireyin sağlık durumu farklıdır ve süt tüketiminin kişisel ihtiyaçlara göre ayarlanması gerektiği unutulmamalıdır.