Ege Bölgesi Neden Risk Altında?
Türkiye, üç büyük fay hattı olan Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) ile irili ufaklı birçok fay hattına sahip bir deprem ülkesi. Özellikle Ege Bölgesi, kuzeyden güneye aktif fay hatları ile kaplı olup, ayrıca Ege Denizi'nde de deprem üretebilecek faylar bulunmaktadır.
2020 yılında Sisam Adası açıklarında İzmir'in Seferihisar ilçesine yakın bir noktada meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki deprem, büyük yıkıma neden olmuş ve yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştı.
Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın Açıklamaları
Jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Yurt gazetesine verdiği demeçte, Midilli-Sisam-Karaburun-Foça alanındaki Zeytinbağ kırığının tehlikesine dikkat çekti. Ercan, bölgede 6.5 büyüklüğünde bir depremin beklendiğini belirtti ve şunları söyledi:
"Midilli-Sisam-Karaburun-Foça alanı, Zeytinbağ kırığının gerdiği bir deprem bölgesidir. 12 Haziran'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, bu gerginliği tam anlamıyla boşaltamamıştır. Bugün Midilli'de meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki deprem, gerginliğin devam ettiğini göstermektedir. Bu nedenle bölge, 6.5 büyüklüğünde bir depreme gebedir, ancak bu depremin ne zaman olacağını öngörmek mümkün değil."
Geçmişten Ders Almak
2020 yılında Sisam Adası'nda meydana gelen deprem, İzmir ve çevresinde büyük yıkıma neden olmuştu. Bu olay, bölgedeki yapıların depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğunu sorgulattı ve depreme hazırlık konusundaki eksiklikleri gözler önüne serdi.
Uzmanlar, Ege Bölgesi'nde büyük bir depremin zamanlamasını kesin olarak öngörememekle birlikte, bölgenin yüksek risk taşıdığı konusunda hemfikir. Prof. Dr. Ahmet Ercan, bölgedeki aktif fay hatlarının her an harekete geçebileceği uyarısında bulunuyor.
Bölgedeki yerel yönetimler ve halk, olası bir depreme karşı hazırlıklı olmalı. Yapısal iyileştirmeler, acil durum planları ve eğitimler, deprem riskine karşı alınabilecek önemli önlemler arasında yer alıyor.