MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, İstanbul ile Anadolu arasında belirgin ekonomik farklılıklar olduğunu belirterek, bölgesel asgari ücret düzenlemesi talep etti. Asmalı, bölgesel farklılıkların göz önünde bulundurulmasının gerektiğini savunuyor.
Bölgesel asgari ücret, geçmişte Türkiye'de uygulanan ve coğrafi bölgelere göre farklı asgari ücret belirleyen bir sistemdi. 1951-1974 yılları arasında yürürlükte kalan bu uygulama, Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde kaldırıldı. Asmalı, bu sistemin yeniden hayata geçirilmesini istemekte, ancak bu talep sendikalar ve uzmanlar tarafından sert bir şekilde karşı çıkılmakta.
Sendikaların tepkisi
Sendikalar, MÜSİAD’ın bölgesel asgari ücret önerisinin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, bu tür önerilerin işçi ücretlerini düşürmek amacıyla yapıldığını ifade ederek, “İşçilik ücretlerini aşağı çekmek için yapmayacakları öneri kalmayacak” dedi. Sosyal Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik ise, bölgesel ücret sisteminin ülkenin sosyal dengelerine zarar verebileceğini vurguladı.
Ekonomik tahminler ve iddialar
Asgari ücret zammı ile ilgili ekonomik tahminler ise oldukça çeşitli. Ekonomistler, asgari ücret artışının %40 ile %45 arasında olacağı öngörüsünde bulunurken, işverenler bu oranın %30 ile sınırlı tutulmasını talep ediyor. İktidarın Orta Vadeli Programı’na göre, 2025 için asgari ücret tahmini 24.058 TL olarak belirlenmişken, Merkez Bankası ve diğer kuruluşların tahminleri de değişkenlik göstermekte.
MÜSİAD'ın bölgesel asgari ücret talebi, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yapısını yeniden şekillendirebilecek bir tartışma başlattı. Sendikaların ve uzmanların karşı çıkması, bu önerinin gündemden düşmeyeceğini gösteriyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun alacağı kararlar, hem çalışanların hem de işverenlerin geleceğini etkileyecek kritik bir öneme sahip. Gelişmeleri yakından takip etmek, toplumun tüm kesimleri için büyük önem taşıyor.