Milli Eğitim Bakanlığı'nın aldığı yeni kararlar ve uygulamalara paralel olarak, özellikle büyükşehirlerdeki okullarda öğretmenlerin müdür ve müdür yardımcısı olma talepleri ciddi bir şekilde yükseldi. Peki, öğretmenler neden bu kadrolara yönelmeye başladı?
Öğretmenlerin okul yöneticiliği pozisyonlarına başvurmasının ardında yatan en önemli nedenlerden biri, norm fazlası durumuna düşme korkusu. Milli Eğitim Bakanlığı, norm fazlası öğretmenlerin başka okullara tayin edilmesini sıkı bir şekilde denetlemeye başladı. Bu süreç, birçok öğretmeni, kendi branşında öğretmenlik yapmaya devam etmek yerine, okul müdürlüğü ve müdür yardımcılığı gibi idari görevlere başvurmaya yöneltti.
Müdürlük ve müdür yardımcılığı: dezavantajlar ve avantajlar
Okul yöneticiliği, genellikle öğretmenler için zorlayıcı bir görev olarak kabul ediliyor. Özellikle idari tatiller, ara tatiller ve yaz tatilleri gibi dönemlerde bile mesai yapmak zorunda kalmak, pek çok öğretmen için bu pozisyonu cazip olmaktan çıkaran faktörlerin başında yer alıyor. Üstelik, ekonomik anlamda da bir fark yaratmadığı için, müdürlük ve müdür yardımcılığı kadroları genellikle en son tercih edilen seçenekler arasında yer alıyor. Ancak, norm fazlası durumu gibi resmi prosedürler nedeniyle, öğretmenler artık bu kadrolara daha fazla başvuru yapıyor.
Yeni düzenlemeler ve atama yasakları
Millî Eğitim Bakanlığı'nın 26 Ağustos tarihinde yayınladığı genelge ile norm fazlası olan öğretmenlerin, ilçe içi ve ilçe dışı atamalarını engellemeye yönelik adımlar atıldı. Bu genelge, öğretmenleri, okul yöneticiliği pozisyonlarına başvurmaya teşvik etti. Böylece, öğretmenlerin norm fazlası durumundan kurtulabilmesi için başka bir çözüm yolu olarak okul müdürlüğü ve müdür yardımcılığı kadroları öne çıkmaya başladı.
Eğitim sektöründeki bu yeni gelişmeler, öğretmenlerin kariyer planlamalarını nasıl etkilediğini ve okullarda yönetim anlayışının nasıl evrildiğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.