Ancak, bu popüler içeceğin bazı çeşitleri sağlığımız için ciddi tehditler taşıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. V. Özlem Bozkaya, kahve tüketiminin yanı sıra hangi türlerin asla tercih edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Kafein ve sağlık üzerindeki etkileri
Kafein, kahvenin içinde bulunan ve uyarıcı etkisiyle bilinen bir bileşen. Ancak aşırı tüketim, kalp atışlarını hızlandırmak, uyku düzenini bozmak gibi olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Dr. Bozkaya, günde 350-400 mg kafein alımının güvenli olduğunu, bunun üzerinde ise toksisite belirtilerinin ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Bu bağlamda, kahvenin kafein oranlarını bilmek büyük önem taşıyor.
Hangileri sağlıklı, hangileri tehlikeli?
Doç. Dr. Bozkaya, en sağlıklı kahve türlerinin işlenmemiş ve katkı maddesi içermeyen orta kavrulmuş çekirdek kahveler olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte, granül kahveler ve çok kavrulmuş kahveler, kanserojen madde olan akrilamid içerebileceği için kesinlikle kaçınılması gereken türler arasında. Ayrıca, karışım kahveler de içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle sağlık açısından risk taşıyor.
Kafeinsiz seçenekler ve idrar söktürücü etkisi
Kafein alımını azaltmak isteyenler için kafeinsiz kahve bir alternatif olabilir. Ancak, bu kahveler de antioksidan özelliklerinin bir kısmını kaybediyor. Ayrıca, kahvenin idrar söktürücü etkisi göz önünde bulundurulduğunda, su alımına dikkat etmek gerektiği de unutulmamalı. Dr. Bozkaya, kahve tüketiminin yanında su içmenin önemini vurguluyor.
Favori: türk kahvesi
Dr. Bozkaya, günde 1-2 fincan orta kavrulmuş Türk kahvesinin sağlık açısından en iyi seçenek olduğunu belirtiyor. Hem kültürel bir değer taşıması hem de lezzetiyle Türk kahvesi, sağlık yararları bakımından da öne çıkıyor. Kahve türlerinin bireysel sağlık durumuna göre etkileri farklılık gösterebilir.
Kısacası, kahve içmek keyifli olabilir; fakat sağlıklı seçimler yapmak, kalp ve genel sağlık açısından büyük önem taşıyor.