Anaokulu ücretleri 35 bin liraya, bakıcı ücretleri ise 45 bin liraya kadar yükseldi. Bu zam oranı yüzde 150'yi geçerek, aileler arasında büyük bir belirsizlik ve endişe yarattı. Çalışan ebeveynler, çocuklarını nasıl güvenli bir şekilde bırakacaklarına dair kara kara düşünüyor.
Ailelerin karşılaştığı zorluklar
Hacı Murat Kuş, bu durumun aileler üzerinde yarattığı baskıyı vurguluyor: "Ülkemizde hem anne hem de babanın çalışması gerektiği bir dönemde, aileler çocuklarını nereye bırakacaklarını bilemez hale geldi. İmkânı olanlar çocuklarını anaokuluna gönderebilirken, bu imkana sahip olamayan aileler genellikle büyükannelerini devreye sokuyor."
Kuş, anaokulu ve bakıcı tercihleri arasında bir denge kurmanın önemine dikkat çekiyor. Anaokullarının çocuk gelişimi açısından sunduğu sosyal ve eğitimsel fırsatların, sadece bireysel bakım sağlayan bakıcılardan daha kapsamlı olduğunu belirtiyor.
Kuş, ailelerin anaokulu seçerken dikkat etmeleri gereken önemli noktaları da sıralıyor: "Veliler genellikle okulun ruhsatını, öğretmenlerin niteliklerini veya ilk yardım sertifikalarını sorgulamıyor. Oysa bu bilgiler, bir kurumun kalitesini ve güvenilirliğini belirleyen kritik unsurlardır. Uygun fiyatlı ama kalitesiz hizmet sunan kurumlar, çocuklar için potansiyel riskler taşıyabilir."
Millî Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda çeşitli tedbirler aldığını belirten Kuş, ancak velilerin de bilinçli ve dikkatli olması gerektiğini vurguluyor.
Ebeveynlerin seçim süreci
Anaokulu ve bakıcı ücretlerindeki bu ani artış, aileleri daha dikkatli ve araştırmacı olmaya zorunlu kılıyor. İyi bir eğitim ve bakım sağlamak adına yapılacak harcamalar, çocukların geleceği için büyük önem taşıyor. Dolayısıyla, ailelerin sadece fiyatlara değil, hizmet kalitesine ve kurumun yasal gerekliliklere uygunluğuna da dikkat etmeleri gerekiyor.