İngiltere'de gerçekleştirilen bir ankette, 50 milyon yetişkinin büyük bir kısmı uyku sırasında telefonlarını kullanma alışkanlığını itiraf etti. Katılımcıların %74'ü, telefonlarını yanlarından ayırmadıklarını belirtti. Ancak, bu alışkanlığın sağlık üzerinde ciddi sonuçları olabileceği ortaya çıktı.
Bakteri yuva haline gelen telefonlar
Arizona Üniversitesi'nin yaptığı bir çalışma, akıllı telefonların tuvalet oturağından 10 kat daha fazla bakteri barındırdığını gösteriyor. Günde ortalama 2.600 kez telefonuna dokunan bireylerin, cihazlarının hijyenik durumunu düşünmeden hareket ettiği görülüyor. Çoğu kişi, telefonlarını asla temizlemediğini itiraf ederken, bu durum bakteri üretimini teşvik ediyor.
Mavi ışığın zararlı etkileri
Telefon ekranlarından yayılan mavi ışık, uyku düzenini olumsuz etkiliyor. Beyin, bu ışık sayesinde uyanma zamanının geldiğini düşünüyor. Ancak bu yanıltıcı durum, cilt tahrişine ve uyku bozukluklarına yol açabiliyor. Ayrıca, kullanılan cihazların yüzeylerinde bulunan Pseudomonas aeruginosa gibi bakteriler, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler için ciddi tehdit oluşturuyor.
Hamamböceği dışkısı ile eşdeğer
Bakterilerin bir diğer endişe verici yönü ise, hamamböceği dışkılarında da bulunabilmesi. Bu durum, telefonla yapılan her etkileşimin, potansiyel olarak sağlığımız için zararlı olabileceği anlamına geliyor. Akıllı saatlerin de yüksek miktarda bakteri barındırdığı göz önüne alındığında, bu teknolojik cihazlarla olan ilişkimizin tekrar gözden geçirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Telefonunuzu temiz tutmak ve uyku sırasında uzak tutmak, sağlığınız için atılacak en önemli adımlardan biri. Eğer farklı bir odada uyuyamıyorsanız, düzenli olarak telefonunuzu dezenfekte etmeyi unutmayın. UV dezenfektanı veya alkollü mendil kullanarak cihazınızı temizleyebilirsiniz. Unutmayın, hijyen her zaman öncelikli olmalıdır!