Prof. Dr. Mehtap Kaçar, sarkopeninin, yani yaşa bağlı kas kaybının, 35 yaşından itibaren başladığını ve zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor. Her on yılda yaklaşık 2-3 kilogram kas kaybı yaşandığını vurgulayan Kaçar, bu durumun özellikle 60 yaş sonrasında hızlandığını, 80 yaşın üzerindeki yetişkinlerin ise neredeyse yarısının bu sorundan etkilendiğini ifade ediyor.
Sarkopeni: hareketsiz yaşamın sessiz tehlikesi
Sarkopeninin en büyük nedenleri arasında hareketsiz yaşam tarzı, düzenli egzersiz yapmama, hormonal değişiklikler ve yetersiz protein alımı yer alıyor. Kas kaybı sadece fiziksel zayıflığa yol açmakla kalmaz; bacak kaslarındaki zayıflama, düşme riskini artırırken, boğaz ve yutak kaslarındaki zayıflama ise hayati tehlikeler yaratabilir. Uzmanlar, bu tür kas kaybının zamanla yaşam kalitesini düşürdüğünü ve yaşlı bireylerde bağımsızlık kaybına yol açabileceğini belirtiyor.
Kas kaybı önlenebilir: 3 temel adım
Prof. Dr. Mehtap Kaçar, kas kaybını önlemek için üç temel öneriye dikkat çekiyor:
- Düzenli Egzersiz: Kasları güçlendirmek ve sağlıklı tutmak için haftada birkaç kez direnç antrenmanları yapmak son derece önemlidir.
- Yeterli Protein Tüketimi: Kas kütlesini korumak için yeterli miktarda protein alımı gereklidir. Yeterli beslenme, kasların zayıflamasını engeller.
- Fizik Tedavi ve Destek: Yaşlı yakınları için fizik tedavi, solunum ve yutma kaslarını güçlendirme konusunda önemli bir destek olabilir. Ailelerin, yaşlı bireylere yardımcı olması bu süreçte büyük fark yaratır.
Sarkopeninin etkileri erken yaşlarda fark edilmez, ancak ilerleyen yıllarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle düzenli egzersiz yapmak, doğru beslenmek ve gerektiğinde profesyonel destek almak, yaşlılıkta kas kaybının etkilerini en aza indirgemek için hayati önem taşır. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam için erken yaşta başlanan küçük adımlar, yıllar sonra büyük farklar yaratabilir.